بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ ١

Arkadan çekişdirmeyi, yüze karşı (el, kaş ve göz işaretleriyle) eğlenmeyi ve ayıblamayı aadet edinen her kişinin vay haaline!

– Hasan Basri Çantay

ٱلَّذِى جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُۥ ٢

Ki o, malı yığıb onu tekrar tekrar sayandır.

– Hasan Basri Çantay

يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُۥٓ أَخْلَدَهُۥ ٣

Malı hakıykaten kendisine (dünyâda) ebedî hayât verdiğini sanır o.

– Hasan Basri Çantay

كَلَّاۖ لَيُنۢبَذَنَّ فِى ٱلْحُطَمَةِ ٤

Hayır, O, andolsun (hor ve hakîr) «Hutame» ye (tamuya) atılacak.

– Hasan Basri Çantay

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْحُطَمَةُ ٥

O Hutamenin neydiğini sana bildiren ne?

– Hasan Basri Çantay

نَارُ ٱللَّهِ ٱلْمُوقَدَةُ ٦

(O), Allahın tutuşdurulmuş bir ateşidir,

– Hasan Basri Çantay

ٱلَّتِى تَطَّلِعُ عَلَى ٱلْأَفْـِٔدَةِ ٧

ki tırmanıb yüreklerin ta üstüne çıkacak (kaplayacak) dır o.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ ٨

Bu (ateşin kapıları da) onların üzerine kapatılmışdır.

– Hasan Basri Çantay

فِى عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍۭ ٩

(kendileri) uzatılmış sütun (larda bağlı olarak).

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu